Performans sanatçısı Şükran Moral ateş püskürdü: İğrençsiniz

Şükran Moral kadın bedeni üzerinden, ilgili tabulara karşı eserleriyle dünya çapında bir üne sahip bir sanatçı ve 1994 yılından günümüze performans, video ve enstalasyon çalışmalarıyla tanınıyor. Moral sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında serzenişte bulundu. Bu esinlenme değil çalıntı deyince şaşırdım ve izlemeye başladım. İşin sonucunda şu çıktı: Moral’in dünya çapında sergilenen eserine, vatan hasreti diye acılarından beslenerek ürettiği eserine Türkiye’den hırsızlık rezaleti… Eline her boya alan ressam mıdır, üreten herkes sanatçı mıdır bu görecelidir elbet ama bu kadar tüketim yaşanan 21. yüzyılda çok uzun yıllar sanatın içinde yer almış biri olarak heyecanlandıran eser bulabilmek gerçekten de imkansız denecek kadar zor…

Feminist ve hatta tabiri yerindeyse delikanlı bir üslupla konuşan Moral, canlı yayında sıkıntısını dile getirdi. Sanat tarihi boyunca ve hatta sanatın her alanında yer alan intihal burada intihal boyutunu aşarak birebir kopya olarak Moral’ın karşısına çıkmış ve 20 yıl önce üretmiş olduğu eseri bugün karşısında sıfır kilometre olarak durması haklı olarak canını sıkmış.

BUNU DEŞİFRE ETMEM GEREKİYOR

Moral konuşmasına “Birisinin fikrini olduğu gibi alıp yapan sanatçıları kınıyorum. Bir sanat eserinden esinlenmek normal ama burada esinlenmenin dışında başka bir şey var. Bu normal değil.” diyerek başladı ve ekledi “Ben bunu normal gördüm ama artık normal değil. Bunu artık deşifre etmem gerekiyor. Bunu bu akşam açıklamam gerekiyor. Bu işimin ismi bülbül. 2003-2004 yılında yaptığım bir iş” dedi ve eserini anlatmaya başladı.

VATAN HASTALIĞI

Moral, 2003 yılında Roma’da yaşadığı dönemleri anlattı. Hastalandığı bir dönemde doktora gittiğini ve doktorun ona “sen ülkesinden uzak olanların hastalığı olan ‘vatan hastalığına’ yakalanmışsın” dedi. Sen hemen ülkene git ki bu hastalıktan kurtul dedi.” diyerek devam etti.

İTALYANLARI AĞLATAN AYRILIK TÜRKÜSÜ

O günlerde Roma da bir sergi daveti alan Moral, sergide bir kafese kendini bir kafese koyup saçına da bülbüller taktı. Hatta kafasından bazı yerlerinden akan kanlar vardı. O kanlar da acıyı temsil ediyordu. Ayrılık türküsünü İtalyanlara Türkçe olarak söyledi. Performans sonrası şarkının sözlerinin ne olduğunu anlamayan İtalyanlar performans sonunda ağlıyorlardı. Kendini ölecek gibi hisseden Moral, bu performans sonunda kendini iyi hissetmeye başladı ve belki de yeniden doğdu. Performansı o kadar çok beğenildi ki, pek çok sanat kurumunda bu performansı gerçekleştirmesi istendi. Hatta o kadar içselleştirdi ki bu performansı onun resmini, desenlerini yaptı, fotoğraflayıp ondan da sanat eserleri üretti. Buraya kadar anlattıklarım Moral’ın bu eserinin okumasıdır.

EN BİLİNEN ESERİNE KOPYA

Türkiye’de de pek çok kez sergilenen Bülbül adlı eseri sanatçının en bilinen yapıtlarından biri. Başka bir kadın ‘sanatçı’ Moral’ın bu eserini objeye dönüştürerek benzer versiyonunu yaptı. Sanat bir sanatçının kendisini ifade etme biçimiyken, bir başka sanatçının kendi eserinin aynısını yapmış olması sanatçı Moral’ı son derece üzdü. Öfkelenen Moral canlı yayında “Madem yapacaktın benden önde neden yapmadın?” diye sordu ve cevabını da yine kendi verdi “yapamazdın çünkü senin eserin yeni” dedi.

İĞRENÇSİNİZ

Replika objelere değinen sanatçı sen hırsızsın diyerek, eserini kopyalayan sanatçıya sitemini iletti. “Hikayemi çalabilirsiniz ama iğrençsiniz” diye konuştu ve ekledi “Hırsız sanatçı sana sesleniyorum hırsızın çalmaya gönlü varsa zaten çalar. Sanatta çalmak daha kolay sanat okumasını bilen yok. Sen yaratıcı değilsin… Utan!” diyen Moral’ın bir sonraki hedefinde galeristler ve küratörler vardı. Onlara da “Sanatı bilmiyorsunuz! Sanat okumasını bilmiyorsunuz. Basın bülteni bile yazamıyorsunuz” diye sitem etti.

Moral, kopya eser üreten sanatçının adını haklı olarak vermedi. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Pınar Saraçoğlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir